loading

*Av. Mehmet Şah TAŞKİN

              Türk ceza sisteminde, ceza yargılamasının yapılış usulleri ile bu yargılamada görev alan kişileri tanımlayan ve bunları belli bir sistematik içerisinde düzenleyen bir kanun vardır. Bu kanun 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu olarak da bilinir.

              Ceza Muhakemesi Kanununda şüpheli, soruşturma evresinde, suç şüphesi altında bulunan kişiyi ifade ederken; sanık ise kovuşturmanın başlamasından itibaren hükmün kesinleşmesine kadar, suç şüphesi altında bulunan kişi manasına gelmektedir.

              Bu tanımı daha iyi anlamak için soruşturma ve kovuşturmanın ne olduğuna da değinmek gerekecektir. Zira soruşturma evresinde suç şüphesi altında olan kişiyi ifade eden şüpheli tanımını başka türlü anlamak mümkün olmayacaktır.

              Soruşturma, kanuna göre yetkili mercilerce suç şüphesinin öğrenilmesinden iddianamenin kabulüne kadar geçen evreyi ifade ederken, kovuşturma ise iddianamenin kabulüyle başlayıp, hükmün kesinleşmesine kadar geçen evreyi tanımlar.

              Bu tanımlara göre soruşturma, suç işlendiğine dair ortaya çıkan bir şüphenin öğrenilmesi üzerine yetkili makamların (savcılık, kolluk) yaptıkları bir çeşit araştırma işlemidir. Bu araştırma işlemi işlenen bir suç varsa, bu suçun faili veya faillerinin, suç mağdurunun ve suç delillerinin araştırılması, tespiti ve muhafazası işlemlerinin yapılmasından ibarettir.

              Kural olarak soruşturma işlemleri savcılıklar tarafından yapılır ve bu makamların talimatı üzerine kolluk dediğimiz polis, jandarma vb. memurlar eliyle de bu işlemler yürütülebilir.

              Suça ilişkin kapsamlı araştırma işlemleri sırasında kendisinden şüphelenilen, yani suçu işlediği düşünülen kişiye şüpheli denir. Bu sıfat, yapılan soruşturma işlemi sonunda savcı tarafından düzenlenebilen ve kamu davasını açmaya yarayan iddianamenin, ceza mahkemesi tarafından kabulüne kadar devam eder.

              Savcı tarafından açılan kamu davası neticesinde iddianame kabul edildiğinde, ceza yargılamasında soruşturma evresi sona erer ve artık kovuşturma dediğimiz evre başlar. Bu evrede ise bütün yetki ceza mahkemesi veya hakimine ait olup, açılan davada iddia ve savunmalar dinlenir, gerekirse ek deliller toplanır ve yapılan yargılama sonunda kişi hakkında bir hüküm verilir.

              Şüpheli olan kişi hakkında kamu davası açıldığında, artık bu kişinin sıfatı şüpheli değil sanık olur. Yani soruşturma evresinde toplanan delillere göre suç işlediği sanılan kişiye artık sanık sıfatı verilir ve açılan dava neticesinde mahkeme tarafından verilen hükmün kesinleşmesine kadar kişi sanık olarak anılır.

              Özetlemek gerekirse, aslında benzer manaya gelen şüpheli ve sanık tanımları, ceza yargılamasının evresine göre şekillenmektedir.  Suç şüphesi altında bulunan kişi, soruşturma aşamasında şüpheli; kovuşturma aşamasında ise sanık adını almaktadır. Söz konusu kavramların benzer ve farklı yönlerini kısaca bu şekilde izah edebiliriz.

              Siz de şüpheli veya sanık olarak bir ceza yargılamasıyla karşı karşıya kaldıysanız haklarınızı kullanmak ve hakkınızda başlatılan adli soruşturma sürecini sağlıklı  bir şekilde yönetebilmek için profesyonel bir ceza bir avukatına başvurmanızı tavsiye etmekteyiz.

Related Blogs