loading

*Av. Mehmet Şah TAŞKİN

Yaralama suçları, Türk Ceza Kanunu’nda suçun işlenmesindeki kasıt yani suçun bilerek ve istenerek işlenmesi hali ile bunun dışındaki bütün ihtimallerin birleştirildiği taksirle yani kusurla işlenmesi hali olmak üzere iki ayrı sınıflandırmaya tabi tutulmuştur.

Taksir, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir. Yani gereken özenin gösterilmemesi, kişinin ihmal ettiği bazı fiiller neticesinde suçun istenmeyen neticesinin ortaya çıkmasına sebep olunmasıdır.

Taksirle işlenen fiiller, kanunun açıkça belirttiği hallerde cezalandırılır. Genel kural bir suçun kastla işlenmesi olup, bazı fiiller açısından bu fiillerin taksirle işlenmesi dahi suçun oluşması için yeterli görülmüştür.

Taksir kural olarak iki kısma ayrılır: Bilinçli ve Bilinçsiz Taksir. Bilinçsiz taksir, suçun kanuni tanımında yer alan neticenin öngörülmeden gerçekleştirilmesidir. Bilinçli taksir ise kişinin öngördüğü neticeyi istememesine karşın neticenin meydana gelmesi halinde söz konusu olur. Yani istenmemesine rağmen öngörülen neticenin gerçekleşmeyeceğine duyulan güven olarak da tanımlanabilmektedir.

Taksirle yaralama ise, kusurlu fiillerle başkasının vücuduna acı vermek veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olmak demektir. Bu suçun cezai müeyyidesi ise üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası olup, hapis cezası ile adli para cezası seçimlik yaptırım olarak kabul edilmiştir. İşlenen suç karşılığında hâkim veya mahkeme, sanığı ya hapis cezasına ya da adli para cezasına mahkûm eder. Hapis cezası verildiği takdirde bu ceza sonradan adli para cezasına çevrilemez. Hem hapis cezası hem de adli para cezası birlikte verilemez; ikisinden biri seçilerek mahkûmiyet hükmü kurulur.

Taksirle işlenen suçtan dolayı verilecek olan ceza failin kusuruna göre belirlenir. Birden fazla kişinin taksirle işlediği suçlarda, herkes kendi kusurundan dolayı sorumlu olur. Her failin cezası kusuruna göre ayrı ayrı belirlenir. Ayrıca yaralama suçunun bilinçle taksirle işlenmesi halinde, taksirli suça ilişkin ceza üçte birden yarısına kadar artırılır. Örneğin taksirle yaralamanın basit hali bilinçli taksirle işlendiği takdirde verilecek ceza, 3 ay yerine 4 ay ile 4,5 ay arasında, üst sınır olan 1 yıl ise, 1 yıl 4 ay ile 1 yıl 6 ay olarak şeklinde hesap edilerek takdir edilir.

Taksirli hareket sonucu neden olunan netice, münhasıran failin kişisel ve ailevi durumu bakımından, artık bir cezanın hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede mağdur olmasına yol açmışsa ceza verilmez; bilinçli taksir halinde verilecek ceza yarıdan altıda bire kadar indirilebilir. Burada sayılan koşulların gerçekleşmesi halinde işlenen suç bilinçsiz taksirle işlenmişse faile ceza verilmez, bilinçli taksirle işlenen suçun cezası ise söz konusu indirimler yapılarak takdir edilir.

Taksirle yaralama suçunun basit şekli yukarıda izah edildiği şekilde olup, suçun işlenmesi sebebiyle ortaya çıkan bazı ağır neticeler açısından daha ağır cezalar ve yaptırımlar öngörülmüştür. Bu hallerin varlığı durumunda ilk fıkraya göre hesap edilen ceza artırılır ve asıl mahkûmiyet bu hesaplama sonrasında ortaya çıkar.

Taksirle yaralama fiili, mağdurun; a) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına, b) Vücudunda kemik kırılmasına, c) Konuşmasında sürekli zorluğa, d) Yüzünde sabit ize, e) Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma, f) Gebe bir kadının çocuğunun vaktinden önce doğmasına neden olmuşsa, birinci fıkraya göre belirlenen ceza, yarısı oranında artırılır. Buna göre belirtilen neticelerin gerçekleştiği hususunda alınan adli rapor dikkate alınarak verilecek ceza artırılarak uygulanır. Bu durumda verilecek cezanın alt sınırı 3 ay yerine 4,5 ay; üst sınır olan 1 yıl ise 1 yıl 6 ay olarak uygulanır.

Taksirle yaralama fiili, mağdurun; a) İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine, b) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine, c) Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına, d) Yüzünün sürekli değişikliğine, e) Gebe bir kadının çocuğunun düşmesine, Neden olmuşsa, birinci fıkraya göre belirlenen ceza, bir kat artırılır. Bu fıkrada sayılan neticelerin gerçekleştiği hususunda alınan adli rapor dikkate alınarak verilecek ceza artırılarak uygulanır. Bu durumda verilecek cezanın alt sınırı 3 ay yerine 6 ay; üst sınır olan 1 yıl ise 2 yıl olarak uygulanır.

Fiilin birden fazla kişinin yaralanmasına neden olması halinde, altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunacağı kanunda ayrıca düzenlenmiştir. Bu durum genellikle trafik kazaları ve iş kazaları bakımından söz konusu olup tek bir fiil neticesinde birden fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet verilmesi halinde bu fıkra uygulanır ve kişiye verilecek ceza, alt sınırı 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası yaptırımı gözetilerek takdir edilir. Suç işleyen kişinin bu suçu bilinçli taksirle işlemesi halinde yine yukarıda bahsedilen artırım da uygulanacaktır. Bu fıkrada seçimlik olarak adli para cezası verilmesi düzenlenmemişse de koşulları oluştuğu takdirde hükmedilen hapis cezasının sonradan adli para cezasına çevrilmesi veya verilen hükmün açıklanması geriye bırakılması da mümkündür.

Taksirle yaralama suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır. Ancak, birinci fıkra kapsamına giren yaralama hariç, suçun bilinçli taksirle işlenmesi halinde şikâyet aranmaz. Taksirle yaralama suçu işlendikten sonra suç mağduru veya suçtan zarar gören kişinin, kolluk veya savcılığa başvurarak suç şüphelisinin cezalandırılmasını talep etmesi gerekir. Bu talebe şikâyet denir ve bu şikâyetin mağdur tarafından fiil ve failin öğrenildiği tarihten 6 ay içerisinde yetkili mercilere sunulması gerekmektedir. Sürenin geçirilmesinden sonra yapılan şikâyet, soruşturmanın kovuşturmaya yer olmadığı kararı ile sona ermesine sebebiyet vereceğinden vakit kaybetmeksizin delillerin ve şikâyetin yetkili makamlara sunulması önem arz etmektedir. Bu hususlar, bilinçsiz taksirle işlenen veya bilinçli taksirle işlenen basit taksirle yaralama suçu hakkında geçerlidir. Birinci fıkrada yer alan basit hal dışında, ikinci ve üçüncü fıkralardaki neticelere, bilinçli taksirle sebebiyet verilmesi halinde bu açıklamalar geçerli olmayacaktır. Bu durumda şikâyetin, dava zamanaşımı süresi olan 8 yıl içerisinde yapılması yeterli olacağından şikâyetin akabinde soruşturma ve kovuşturma işlemleri olağan bir şekilde yapılacaktır.

Taksirle yaralama suçu, CMK m. 253 uyarınca uzlaştırmaya tabi olan suçlardandır. Uzlaştırma, kanunda sayılan bazı suçlar açısından öngörülen bir alternatif çözüm yoludur. Uzlaştırmaya tabi suçlarda, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören gerçek veya özel hukuk tüzel kişisinin uzlaştırılması girişiminde bulunulur.

Soruşturma konusu suçun uzlaşmaya tâbi olması ve kamu davası açılması için yeterli şüphenin bulunması hâlinde, dosya uzlaştırma bürosuna gönderilir. Büro tarafından görevlendirilen uzlaştırmacı, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunur. Şüphelinin, mağdurun veya suçtan zarar görenin reşit olmaması halinde, uzlaşma teklifi kanunî temsilcilerine yapılır. Uzlaştırmacı, uzlaşma teklifini açıklamalı tebligat veya istinabe yoluyla da yapabilir. Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar gören, kendisine uzlaşma teklifinde bulunulduktan itibaren üç gün içinde kararını bildirmediği takdirde, teklifi reddetmiş sayılır. Kısaca bu şekilde açıklanabilen uzlaştırma kurumu bir sonraki yazıda ayrıntılı bir şekilde izah edilecektir.

Bu yazımızda taksirle yaralama suçunun unsurlarını, cezai yaptırımını ve bazı özel durumları özetle açıklamaya çalıştık. Taksirle yaralama suçu mağduru iseniz haklarınızı ve suç failinin gereken cezayı alabilmesi için atılacak hukuki adımları öğrenmek için alanında uzman bir ceza avukatından destek almanızı tavsiye ederiz.

Hüner Hukuk ve Danışmanlık Bürosu

Saygılarımızla

Not: Bültenimizde yer alan açıklamalar, danışmanlık veya hukuki görüş talebi doğrultusunda hazırlanmamış olup, bu manaya da gelmemektedir. Her somut olayın kendine has özellikleri bulunduğundan, buradaki bilgiler her zaman durumunuz veya dosyanız için uygun olmayabilir. Bundan dolayı detaylı bilgi ve danışmanlık almak için büromuzla bağlantı kurmanızı tavsiye ederiz. İletişim için tıklayınız.

Related Blogs