*Av. Onur AKTEPE
Uygulamada kamulaştırmasız el atma farklı şekillerde ortaya çıkmaktadır. Bunlardan en bilineni ve en çok karşımıza çıkanı fiili el atmalardan doğan davalardır.
Kamulaştırma yapılan kısımdan daha fazla alana müdahale etme veya kamulaştırma kararı alınmış olmasına rağmen kamulaştırma işlemlerinin belirli bir sürede bitirilmemesi hallerinde de kamulaştırmasız el atma durumu ortaya çıkmaktadır.
İdare tarafından usule uygun acele el koyma (acele kamulaştırma) kararı alınarak taşınmaza müdahale edildikten sonra makul bir sürede Kamulaştırma Kanunu’nun 10. Maddesine göre bedel tespiti ve tescili davası açılmazsa idarenin başlangıçta haklı müdahalesi hukuka aykırı hale gelmekte ve el atma durumu ortaya çıkmaktadır.[1]
İdarece kamulaştırma kararı alınmış ve bedel bankaya bloke edilmiş olmasına karşın, işlemin tesis edildiği tarihte mer’i mevzuat uyarınca-6830 sayılı İstimlak Kanun’un 13.maddesi veya 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 13.maddesi – kamulaştırma işlemleri malike hiç tebliğ edilmemiş yahut yasaya uygun tebliği yapılmamışsa, hak sahipleri kamulaştırmasız el atmadan doğan tazminat davası açabileceklerdir.[2]
Yargıtay’ın özel yorumuyla kamulaştırmasız el atma kabul ettiği bir diğer hal şu şekildedir. 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 18. Maddesi uyarınca yapılan imar uygulaması sonucunda kamu hizmetlerine tahsis edilen yerlere rastlayan yapılar Belediye ve Valiliklerce kamulaştırılmadıkça yıkılamaz. Eğer zemini imar uygulaması öncesi davacıya ait olup taşınmaz zemininde yer alan bina kamulaştırılmadan yıktırılmışsa, davalı idarenin bu eylemi kamulaştırmasız el atma niteliğindedir. Bu tarz hallerde binanın yıktırılmasının tespiti ile söz konusu binanın dava tarihindeki değeri bayındırlık birim fiyatları nazara alınarak yıpranma payı da düşülerek davalı idareden tahsiline karar verilmesi gerekmektedir.[3]
İmar Kanunu uyarınca imar uygulaması yapılırken Düzenleme Ortaklık Payı(DOP) kesintisi dışında kalan kısım için taşınmaz malikine ya hissesi karşılığında yer verilir ya hissesi bedele dönüştürülür ya da başka bir şahsın parseline dahil edilerek o şahsın aleyhine, malik lehine hissesi karşılığında ipotek tesis edilir. İmar uygulaması sonucu yukarıda yer alan hususa riayet edilmeyip mal sahibinin hisselerinin tamamı bedelsiz olarak terkin edilirse ve taşınmaz fiili olarak müdahale edilirse mal sahibi kamulaştırmasız el atmadan doğan tazminat davası açabilecektir.
İlgililerin taşınmazlarının imar planında kamu tesis alanı (hastane, okul, spor alanı, yol, postane vs.) olarak ayrılması ve 5 yıldan fazla bir süre geçmesine rağmen yatırım programına alınmaması ve bu süre içinde kamulaştırılmaması hali hukuki el atma niteliğinde olup bu durumda olan taşınmaz malikleri kamulaştırmasız el atma sebebiyle tazminat talep edebileceklerdir.
Saygılarımızla
Hüner Hukuk ve Danışmanlık Bürosu
Not: Bültenimizde yer alan açıklamalar, danışmanlık veya hukuki görüş talebi doğrultusunda hazırlanmamış olup, bu manaya da gelmemektedir. Her somut olayın kendine has özellikleri bulunduğundan, buradaki bilgiler her zaman durumunuz veya dosyanız için uygun olmayabilir. Bundan dolayı detaylı bilgi ve danışmanlık almak için büromuzla bağlantı kurmanızı tavsiye ederiz.
[1] Yargıtay 5.HD 12.10.2011 T. 2011/7489 E. 2011/16045 K.
[2] Yargıtay 5.HD 17.03.2005 T. 2005/391 E. 2005/2792 K.
[3] Yargıtay 5.HD 14.02.2012 T. 2011/18992 E. 2012/2085 K.