*Av.Onur AKTEPE
Fiili el atma, devlet ya da kamu tüzel kişilerinin kamu hizmetlerini icra edebilmek amacıyla gereksinim duyduğu özel mülkiyette bulunan taşınmazları, kamulaştırma veya satın alma gibi hukuka uygun usullerle sağlamak yerine bu taşınmazlara malikin rızasını aramaksızın ve bedel ödemeksizin, sahiplenmek için hukuka aykırı biçimde fiili olarak el atması şeklinde tanımlanabilir.[1]
Fiili el atma, idarenin özel mülkiyette olan taşınmaza yol, park, bina vb. yapma şeklinde ortaya çıkabileceği gibi taşınmazı kamu yararına dair bir hizmete ayırması şeklinde de ortaya çıkabilir. İdare fiili el atmayı el atmaya konu taşınmazın özel mülkiyette olduğunu bilerek veya bilmeyerek yapabilir. İdarenin bu şekilde hareket etmesi el atmanın ortaya çıkardığı hukuki sonuçları etkilemez.
Fiili El Atmanın Şartları:
1-Özel Hukuk Kişisinin Mülkiyetinde Bir Taşınmazın Bulunması
2-Kamulaştırmaya Yetkili İdarece ve İdarenin Görev Alanındaki Konularda Olması
3- El atmanın Kamu Yararına Yönelik Yapılması
4-Taşınmaza El Koymanın Sahiplenmek Kastıyla Daimî Amaçlı Olması.
5-Kamulaştırmanın Usulüne Uygun Yapılmaması.
Fiili el atmanın konusunu, yalnızca özel hukuk kişilerinin sahip olduğu taşınmazlar, kaynaklar veya irtifak hakları oluşturmaktadır.[2] Yargıtay yerleşik içtihatlarında, kamulaştırmasız el atma davasının, yalnızca tapuda kayıtlı taşınmazlar için açılabileceğine karar vermektedir.[3]
2942 Sayılı Kanun m.2’ye göre idare lehine kamulaştırma yetkisi verilen kamu tüzel kişileri; kamu kurum ve kuruluşları, gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerdir. Bununla birlikte, bu yetkisi bulunmayan bir idarece yapılmış kamulaştırmalar da kamulaştırmasız el atma şeklinde tanımlanabilir.[4]
Kamulaştırma yetkisi bulunsa dahi, idare, kendi görev alanında bulunmayan bir konuda kamulaştırma yapmışsa, bu durum kamulaştırmasız el atma olarak tanımlanamaz. Danıştay da üst geçit ve kavşak inşa etmek için YÖK’ ün kamulaştırma yetkisi bulunmadığından, gerçekleştirdiği el atma eyleminin kamulaştırmasız el atma şeklinde kabul edilemeyeceğini belirtmiştir.[5]
El atmada kamu yararı olmalıdır aksi halde kamulaştırmasız el atmadan bahsedilemez. Kamulaştırmasız el atmanın bulunabilmesi için, idarenin el atmayı sahiplenmek niyetiyle yapması ve bunun kalıcı/sürekli olması gerekmektedir.[6]
Kamulaştırma işlemi mevzuata uygun olarak yapılmaz ve Kanun’dan kaynaklanan esas ve usullere göre gerçekleştirilmezse bu durum kamulaştırmasız el atma olarak nitelendirilelecektir. Bu durum; kamulaştırma işlemlerine hiç başlanmamış olması, kamulaştırma işlemine başlansa da kamulaştırmanın usulüne uygun bir biçimde bitirilmemiş olması, kamulaştırma işleminin yoklukla sakat olması ve kamulaştırmadan vazgeçilmiş olması gibi farklı yollarda gerçekleşebilir.
Saygılarımızla
Hüner Hukuk ve Danışmanlık Bürosu
Not: Bültenimizde yer alan açıklamalar, danışmanlık veya hukuki görüş talebi doğrultusunda hazırlanmamış olup, bu manaya da gelmemektedir. Her somut olayın kendine has özellikleri bulunduğundan, buradaki bilgiler her zaman durumunuz veya dosyanız için uygun olmayabilir. Bundan dolayı detaylı bilgi ve danışmanlık almak için büromuzla bağlantı kurmanızı tavsiye ederiz
[1] Uşen, Yunus Emre, Mahkeme Kararları Işığında Kamulaştırmasız El Atma, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Aydın Ünıversitesi, 2022
[2] Kutlu Gürsel, s. 386
[3] Yargıtay 5. HD 27.01.2003, E. 2002/19738, K. 2003/48 sayılı kararı
[4] Şahver İrem Yazıcıoğlu, “Kamulaştırmasız El Atma”. (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul Üniversitesi, İstanbul, 2008, s.57
[5] Danıştay, 6. Daire, E. 1984/195, K. 1984/3035, K.T. 13.11.1984 sayılı kararı.
[6] Yargıtay 5. HD’ nin 07.04.2011 tarihli ve E. 2011/2322, K. 2011/6217 sayılı,